Bir insanı niçin tanımak istersiniz? İş vermek için mi? Evlenmek için mi? Evladınızla evlenmek istediği için mi? Ortak olmak için mi? Ona bir ürün satmak için mi? Kendisine özel bir ürün sipariş etmesini sağlamak için mi?

Amerika'ya gitmek istediğinize Kolomb'un rotasını mı takip ediyorsunuz? Yoksa bir uçakla gitmeyi mi tercih ediyorsunuz? Güneşin doğudan doğmasına şaşırıyor musunuz?

Klasik Türk şairlerinin aruz kalıpları içerisinde özgünlük yakalamaya çabaladıkları gibi tasarımcı da hemen hemen geçen yüzyılda belirlenen tasarım ilkeleri çerçevesinde kalarak kendi şahsiyetini ortaya koymalı ve iletişime/pazarlamaya yardımcı olmalıdır.

Bilinmez bir gelecek mi tasarlanabilir bir süreç mi? Başladığınız süreçte hedefinize nasıl ulaşacaksınız? Siz mi yazıyı yazacaksınız yazı mı sizi bir yerlere götürecek?

Yaz saati uygulamasına hiçbir dayanak olmadan mı geçtik? Kış saati uygulaması daha mı kârlı idi? Yaz saati uygulaması neden eleştiriliyor?

Müşterinizi memnun edebilecek misiniz? Projenizin hedeflerini tespit edebiliyor musunuz? Müşterinizin kötü tecrübeleri mi beklentileri mi ağır basıyor?

Google takip etmeden web ve mobilde başarılı olabilir misiniz? Peki, herkes takip ederse rakiplerinize nasıl fark atarsınız? Google yapmadan tahmin etmek mümkün mü?

En güzel hediyeler bile paketlenir. Neden? İşinizi sizden güzel kim anlatabilir? Ürününüzün özelliklerinden müşterinizi nasıl haberdar edeceksiniz?

Müşteriniz ürettiğiniz programı tanıyor mu? Yoksa üvey evlat muamelesi mi yapıyor? İşler uzarsa veya çıkmaza giren noktalar olursa siz de ürüne yabancılaşırsınız.

Kriz dönemlerinde bütçelerde ilk göze batan harcama kalemi olan reklam, gerçekten bir fuzuli masraf mı, yoksa firmaları zor durumlarda kurtulmasını sağlayacak bir ilaç mı?